Dünyanın en büyük nükleer inşaat sahası: Akkuyu

Tarih: 16 Nisan 2021 Cuma 17:10

Dünyanın en büyük nükleer inşaat sahası Akkuyu, Türk firmalarının gözdesi oldu.

Üçüncü ünitesinin temeli 10 Mart’ta törenle atılan Akkuyu NGS Projesi’nde hem sahadaki inşaat  çalışmaları, hem de ekipman üretimi hız kesmeden devam ediyor. 10 Mart tarihinde düzenlenen törende konuşma yapan Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un Genel Müdürü Alexey Likhachev, 3 güç ünitesi aynı anda inşa edilen, dördüncü ünite için de hazırlık çalışmaları devam eden Akkuyu NGS Projesini “dünyadaki en büyük nükleer inşaat sahası” olarak tanımlamıştı.
Likhachev, projede şu anda “yoğun ilerleme” aşamasına geçtiklerini de belirterek, şunları söyledi: “Bu yıl ilk güç ünitesinde, reaktör gövdesi montajı dahil olmak üzere birçok kilit çalışmanın gerçekleştirilmesini öngörüyoruz. İkinci ünitede iç muhafazanın kademeleri monte edilecek. Üçüncü ünitede, yılsonuna kadar kor tutucu düzeneğinin montajı gerçekleştirilecek.”
Sahada önümüzdeki dönemde yapılacak işleri bu sözlerle özetleyen Likhachev, inşaatın başladığı günden bu yana geçen 3 yılda da önemli aşamalar kaydettiklerinin ve son 1 yıldır tüm dünyanın yaşadığı koronavirüs salgını sürecinde de çalışmaların durmadığının altını çizdi. Likhachev, “Koronavirüs salgını hepimiz için ciddi bir meydan okuma oldu. Ancak, karantina önlemlerinin neden olduğu sıkı kısıtlamalara rağmen, şantiyedeki çalışmaları durdurmayacak şekilde süreçleri düzenlemeyi başardık. Bununla birlikte, Rosatom için, inşaatı yapan çok uluslu bir ekibin parçası olan herkesin sağlığını korumak, bir öncelik olmuştur ve hep böyle olacaktır” diye konuştu.
DEV PROJEYE İLGİ SÜREKLİ ARTIYOR
Türkiye, inşası hızla ilerleyen Akkuyu NGS ile elektrik ihtiyacını karşılamaya yönelik önemli bir adım atarken, tesis ekonomik kazanımlara da doğrudan katkı sağlıyor. Yapılan hesaplamalara göre Rus teknolojilerine dayalı bir nükleer enerji santrali projesine yatırılan her 1 ABD Doları, Gayrisafi Yurt İçi Hasılada 4, vergi gelirinde ise 1.5 ABD Doları ekonomik etki oluşturuyor. Bu hesaplama, nükleer santral projelerinin yerel endüstri için de her 1 dolarlık yatırıma karşılık 2 dolarlık kazanç getirdiğini ortaya koyuyor. Akkuyu NGS Projesi de, istihdama ve iş dünyasına sağladığı büyük iş hacmi ile bugüne kadar Türk firmalarının gözdesi oldu. Konuya ilişkin bilgi veren Likhachev, şunları söyledi: “Türk iş dünyasından projeye sürekli artan bir ilgiyi görüyoruz. Şimdiden inşaatta malzeme, ekipman, hizmet tedarikini gerçekleştiren ve çeşitli çalışmalar yapan 400'den fazla Türk şirketi yer alıyor. Bugün Türk tedarikçilere verilen sipariş hacmi 2 milyar doları aştı. Şunu vurgulamak önemlidir: Projenin genel yüklenicisi, payları yüzde 50/50 eşit olarak bölünmüş olan ortak bir Rus-Türk girişimidir. Yüksek derecede yerelleştirme ve projeye Türk şirketlerinin büyük ölçekli katılımı, Rosatom'un diğer projelerde de işbirliği yapabileceği Türkiye'de nükleer sanayi kümelenmesinin oluşturulmasına katkıda bulunuyor. Türk deyimine göre ‘Yalnız taş, duvar olmaz'. Aynı şekilde Türk nükleer projesinin başarılı gelişimi de ortak çabaların sonucudur. Ülke yönetiminin ve Türk sanayisinin katılımıyla, toplumun desteğiyle, ülkenin enerji güvenliğinin temellerinden biri olacak nükleer santrali hızlı ve etkin bir şekilde inşa edebileceğiz.”

TÜRK UZMANLAR YETİŞİYOR
Likhachev’in dikkat çektiği bir konu da, projenin Türkiye’ye nükleer alanda yetişmiş insan gücü kazandırması oldu. Türkiye için nükleer enerjinin yeni bir alan olması dolayısıyla eğitim konusunda ülkeye pek çok destek verdiklerini belirten Likhacev, "Şu an itibariyle 143 genç Türk mühendis nükleer santral sahasında çalışıyor ve 107 genç uzman, Moskova ve St. Petersburg'da eğitimlerine devam ediyor. Hükümetler arası anlaşmaya göre, üniversitelerimizde uzmanların eğitimi Rus tarafınca karşılanmaktadır. Rosatom'un Türkiye';de bir nükleer enerji santralini referans projeye göre kurduğunu vurgulamak isterim; benzer güç üniteleri ülkemizde faaliyet  göstermektedir. Bu nedenle, Türk uzmanlar ünitelerin ekipmanları ve cihazlarını uygulamalı olarak tanımak için her imkana sahiptir” ifadelerini kullandı.
Rosatom Genel Müdürü’nün dikkat çektiği bir başlık da, Akkuyu projesinin bölgedeki sosyal sorumluluk faaliyetlerine olan katkısı… “Sürdürülebilir kalkınma ilkelerini takip eden Rosatom, Rusya'daki ve yurt dışındaki faaliyetlerinde sosyal sorumluluğu her zaman hatırlıyor. NGS yapımı alanındaki Gülnar ve Büyükeceli eğitim kurumları desteklemekteyiz” diyen Likhachev,  pandemi döneminde de Akkuyu NGS’nin bulunduğu bölgedeki sağlık kuruluşlarına yardımda bulunduklarını belirtti.
NÜKLEER ENERJİNİN ÖNEMİ ARTIYOR
Dünyanın gelişmiş ülkelerinin enerji karmasında yer alan nükleer enerji, düşük karbonlu, istikrarlı ve güvenli bir elektrik kaynağı olarak önemini artırmaya devam ediyor. Dünya çapında 50 reaktörün yapımı devam ederken, uzmanlar iklim değişikliği ile mücadele ve temiz bir
gelecek için bu sayının artırılması gerektiği konusunda görüş birliği oluşturuyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Birleşmiş Milletler(BM) Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) gibi çok sayıda önemli kuruluş nükleer enerjiye destek veriyor. Son olarak da Fransa, Polonya, Macaristan, Çekya, Romanya, Slovakya ve Slovenya gibi Avrupa Birliği üyesi ülkeler de, AB Komisyonu'na gönderdikleri ortak mektupta, AB'nin iklim ve enerji politikalarında nükleer enerjiye destek çağrısı yaptı.
İklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerden biri olmasının yanı sıra, enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı olan Türkiye de, nükleer enerjiye geçiş için adım atan ülkelerden biri. 12 Mayıs 2010 tarihinde Rusya ile imzaladığı Hükümetler arası Anlaşma çerçevesinde Mersin’in Gülnar ilçesinde Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşa edilmesi için harekete geçen Türkiye, Akkuyu’nun yanı sıra iki nükleer santral projesini daha hayata geçirmeyi planlıyor.
Elektrik ihtiyacı her geçen gün fazlalaşan ve Londra merkezli iklim ve enerji odaklı bağımsız düşünce kuruluşu Ember'in, “Küresel Elektrik Görünümü 2021” başlıklı raporuna göre bu yıl 301,5 Teravatsaat’e (TWh) ulaşan Türkiye, Akkuyu NGS ile bu ihtiyacının yüzde 10’luk
bölümünü karşılamış olacak. Her biri 1200 MW’lık güce sahip sahip VVER-1200 tipi “III+” nesil reaktörlü 4 güç ünitesiyle Türkiye’nin enerji ihtiyacına büyük katkı sağlayacak olan Akkuyu NGS, 60 ila 80 yıl boyunca enerji üretecek. Bu da ülkenin doğalgaz ithalatını önemli  ölçüde düşürecek.


Etiket: Mersin, Akkuyu, Rosatom, ekipman


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
 
  GÜNCEL
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
 
  FACEBOOK
 


 
 
 


 
 
 
 

Mersin Ekspres | Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinekspres.com.tr © Copyright 2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. Mersin Ekspres basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA